Dr. Hüseyin Kayapınar Müslümanların ibadetlerinin gerekliliklerini yerine getirmenin ön şartı durumundaki temel dini bilgi ve bilgilere dair soruları cevaplıyor.

Soru: Namazlar nasıl kaza edilir?

Cevap: Dinimizin en önemli ibadeti namaz. Birçok insanın bildiği bir hadis-i şerif var. Namaz dinin direğidir. Namazını kılan dinini ayakta tutmuştur. Namazını kılmayan dinini yıkmıştır. Başka bir hadiste Peygamber Efendimiz (SAV), "namaz müminin miracıdır" diyor. Miraç, Peygamberin (SAV) Cenab-ı Hak ile görüştüğü haldir. Yani namaz kılarken mümin, Cenab-ı Hak ile tabiri caizse görüşüyor. Ona kendisini arz ediyor, Onun huzurunda secdeye kapanıyor. Yani normal şartlarda bir mazeret veya bir engel yok iken bir Müslümanın namazını geçirmesi düşünülemez. Onun için de Peygamber Efendimiz (SAV) geçmiş namazların kazasından bahsederken daha çok unutarak geçirilen veya uykuda iken geçirilen namazların kazasından bahsetmiştir. Bunun anlamı uyanıkken veya unutmadan geçirilen namazların kazası yapılmaz değildir. Vakıa böyle olduğu içindir. Onun zamanında münafıklar bile camiye gelip namaz kılıyordu, namaz kılmama diye bir şey yoktu ancak mazeretle kılınmayabiliyordu veya unutulabiliyordu. O takdirde kaza ediliyordu. Peki namazlar nasıl kaza edilir? Sadece farz ve vacip namazlar kaza edilir. Yani bir kimse daha önceki yıllarda geçirmiş olduğu namazların sadece farzlarını bir de vitir namazını kaza eder. Sünnet namazları kaza etmez. Nasıl kaza eder? Önce kamet getirir. Ezan okuması şart değildir, bu sünnettir. Kamet getirdikten sonra hangi namazı kaza edecekse o namaza niyet eder. Hangi namaza derken, kaza namazı azdır ve hangi namazı geçirdiğini biliyordur. Kaza namazı çok olduğu için hangi namazları geçirdiğinin bilincinde değil ise mesela en son geçirdiğim sabah namazı veya en son geçirdiğim öğle namazının kazası şeklinde niyet eder. Bu niyeti yaptıktan sonra normal namazı nasıl kılıyorsa o şekilde kaza eder. Ardından tövbe istiğfar eder. Namazını mazeretsiz olarak kazaya bırakan kişi namazını vaktinde kılmadığı için günaha girmiştir. Dolayısıyla bir taraftan o namazı kaza etmek suretiyle borcunu öder. Öbür taraftan duyarsızlığından ve ihmalinden dolayı namaz kılmadığı için tövbe istiğfar edip Allah'tan af dileyecektir. Tövbenin kabulü için kulun o günahı bir daha işlememesi gerekir. Öyle olunca da namazını kaza eden bir kimse artık mazereti olmadan bir başka namazını kazaya bırakmamalıdır. Bundan sonraki hayatında namazlarını vaktinde kılmalıdır.