Mukabele
Osman Şahin'in sesinden 28. Cüz I Mukabele
Mücadele, Haşr, Mümtehine, Saf, Cuma, Münafikûn, Tegâbün, Talâk ve Tahrîm surelerini ihtiva eder
28. CÜZDE HANGİ SURELER BULUNUR?
Kur'an-ı Kerim'in 28'inci cüzü Mücadele suresinin 1- 22 ayetlerini, Haşr suresinin 1-24 ayetlerini, Mümtehine suresinin 1-13 ayetlerini, Saf suresinin 1- 14 ayetlerini, Cuma suresinin 1-11 ayetlerini, Münafikûn suresinin 1-11 ayetlerini, Tegâbün suresinin 1-18 ayetlerini, Talâk suresinin 12 ayetlerini ve Tahrîm suresinin 1-12 ayetlerini ihtiva eder.
MÜCADELE SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in elli sekizinci suresi olan Mücadele, 22 ayetten oluşur. Sure adını ilk âyette sözü edilen olaydan alır. Mücadele münakaşa etmek, tartışmak anlamlarına gelir.
🔸 Bir adamın eşini "zıhâr" olarak anılan bir tür boşama ile boşaması ve artık kendisinin annesi gibi mahremi konumunda bulunduğunu söylemesi üzerine karısı, Peygamber Efendimizin yanına gelerek onu şikâyet etmiş ve Allah Resulü ile tartışmıştı.
MÜCADELE SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Surede zıhar, zıhar keffareti gibi dînî hükümler verilir. Bunun yanı sıra birtakım görgü kuralları ve mü'minlerin inanmayanlara karşı takınmaları gereken tavır konu edilir.
🔸 Cahiliye döneminin boşanma âdeti olan zıhârın iptal edildiği bildirilir. Allah'a ve Resulü'ne muhalefet edip sınırı aşanların onur kırıcı yenilgiye mâruz kalacakları, yaptıkları kötü eylemlerin cezasını gizliyi ve âşikâreyi bilen Allah tarafından verileceği belirtilir.
"Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a yakınan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah sizin karşılıklı konuşmanızı işitiyordu. Çünkü Allah her şeyi işitmekte ve görmektedir." (Mücadele suresi, 1. ayet)
Mücadele suresi 1. ayet tefsiri
🔸 Haddi aşanların, Peygamber Efendimizi övgü görünümlü yergi ifadeleriyle selâmlamaları eleştirilir. Müslümanların cami âdâbı ve Allah Resulü ile özel konuşma âdâbı hakkında tavsiyelerde bulunulur.
"Ey iman edenler! Peygamberle özel görüşme yapmak istediğiniz zaman, bu görüşmenizden önce bir sadaka verin. Sizin için en iyi ve en nezih davranış budur. Şayet bulamazsanız, bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir." (Mücadele suresi, 12. ayet)
Mücadele suresi 12. ayet tefsiri
HAŞR SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in elli dokuzuncu suresi olan Haşr, 24 ayettir. Sure ismini ikinci ayette geçen ve toplamak anlamına gelen "el-Haşr" kelimesinden alır.
🔸 Medine'de yaşamakta olan Nadîroğulları'nın daha önce Hz. Peygamber ile imzaladıkları tarafsızlık antlaşmasına ihanet etmesi üzerine sure nazil olmuştur.
HAŞR SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Sure bütün varlıkların Allah'ı eksikliklerden tenzih ettiği, O'nun birliği, yüceliği, ilminin sınırsızlığı, rahmet ve şefkatinin enginliği, irade ve gücünün mutlaklığı, eşsiz yaratıcı olduğu belirtilerek başlar.
Göklerde bulunanlar da yerde bulunanlar da Allah'ı tesbih etmektedir. O üstündür, hikmet sahibidir. (Haşr suresi, 1. ayet)
🔸 Antlaşmalarını bozan bir Yahudi kabilesinin başına gelen sürgün felâketi örnek gösterilip bundan ibret alınması istenir. Yeminini bozan, inançlarına bağlılığını yitirmiş bir topluluk için sürgünün en hafif ceza olduğu, dünyada da âhirette de daha ağır cezaları hak etmiş bulunduğu açıklanır.
🔸 Müslümanlara toplum olarak elde edilen imkânların paylaştırılması konusunda yol gösterilir ve ideal mümin tipiyle ilgili tasvirler yapılır.
Onlardan önce bu yurda yerleşmiş ve gönülden inanmış olanlar, kendilerine göç edip gelenleri severler, onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar; ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin bencilliğinden korunmayı başarırsa işte kurtuluşa erecekler onlardır. Bunların ardından gelenler de "Ey rabbimiz" derler, "Bizi ve bizden önceki iman etmiş kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırakma. Rabbimiz! Kuşkusuz sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin." (Haşr suresi 9-10. ayetler)
Haşr suresi 9-10. ayetlerin tefsiri
🔸 Haşr suresinin son ayetlerinde dünyadaki bütün kötülüklerin Allah'ı unutmaktan ileri geldiğine işaret edilerek Müslümanların böyle olmamaları ve fâsıklardan uzak durmaları istenir.
O, kendisinden başka tanrı olmayan Allah'tır; egemenliğin mutlak sahibidir, her türlü eksiklikten uzaktır, esenlik verendir, güven sağlayan ve kendisine güvenilendir, görüp gözeten ve yönetendir, üstündür, iradesine sınır yoktur, büyüklükte eşi olmayandır. Allah onların yakıştırdıkları ortaklardan tamamıyla münezzehtir. (Haşr suresi 23 ayet)
MÜMTEHİNE SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in altmışıncı suresi olan Mümtehine, 13 ayetten oluşur. Sure adını 10. âyette geçen "fe'mtehinûhünne" (onları imtihan edin) ifadesinden alır.
🔸 Hudeybiye Antlaşması'ndan sonra Mekke'den kaçarak Müslümanlara sığınan mümin kadınların niyetlerinin anlaşılması için imtihan edilmeleri emredilir.
MÜMTEHİNE SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Allah'a ve müminlere düşmanlığını açıkça ortaya koyarak eyleme dönüştürenlerle dostluk kurulamayacağı, aralarında duygusal bağlar bulunsa bile Müslümanların onlara karşı çok dikkatli olmaları gerektiği belirtilir. Ancak müminlere karşı fiilî bir husumet içinde olmayan gayri müslimlerle iyi ilişkiler içinde olmaya bir engel bulunmadığı bildirilir.
🔸 Babasının hak dini benimsemesi için büyük gayret sarfeden Hz. İbrâhim ile ona iman edenler örnek gösterilir.
🔸 Hudeybiye Antlaşması'ndan sonra Mekke'den Medine'ye sığınan ve Müslüman olduğunu söyleyen hanımların samimiyetleri denendikten sonra Mekke'ye iade edilmemesi, küfrü tercih edenlerin de geri istenmemesi emredilir.
"İbrâhim'de ve ona uyanlarda size güzel bir örneklik vardır; onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: Bilin ki bizim sizinle ve Allah'ı bırakıp da taptıklarınızla bir ilişiğimiz yoktur. Sizi (ve değerlerinizi) reddediyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz bir tek Allah'a iman edinceye kadar sürüp gidecek bir düşmanlık ve nefret açıkça ortaya çıkmıştır. Ancak İbrâhim'in, babasına "Hiç şüphen olmasın bağışlanman için dua edeceğim, ama Allah'tan sana geleceklere karşı yapabileceğim bir şey de yoktur" demesi başka. Rabbimiz! Sadece sana dayanıp güvendik, sana yöneldik; dönüş de ancak sanadır." (Mümtehine suresi, 4-5. ayetler)
Mümtehine suresi 4-5. ayetlerin tefsiri
SAF SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in altmış birinci suresi olan Saf, 14 ayetten oluşur. Adını 4. ayette geçen ve sıra, dizi anlamına gelen "saff " kelimesinden alır.
🔸 Sure, Medine döneminde sahâbilerden bazılarının, amellerin hangisinin Allah katında daha değerli olduğunu bilmeleri halinde onu yerine getireceklerini söylemeleri üzerine nazil olmuştur. 2. ayet ise Uhud Gazvesi sırasında Müslümanlardan bazıları bu konuda verdikleri sözde durmaması üzerine indirilmiştir. "Havâriler suresi" olarak da adlandırılır.
SAF SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Müslümanların sözleri ile davranışlarının tam bir uyum içerisinde olması için uyarıda bulunulur, kişinin yaptıklarıyla bağdaşmayan iddialarda bulunmasının Allah katında çok çirkin sayıldığı belirtilir.
🔸 Hz. Musa'ya kavminin yaptığı eziyetler anlatılarak müminlerin de kendi peygamberlerini üzmemeleri gerektiğine işaret edilir.
🔸 Hz. İsa'nın kendisinden sonra gelecek peygamberi isim de vererek müjdelemesine rağmen ona vefasızlık etmeleri eleştirilir. Allah'ın hiçbir zaman sönmeyecek olan nurunu söndürmeye kalkışanların en büyük zalimler olduğu ifade edilir.
🔸 Gerçek kurtuluşun Allah'a ve Resulüne iman edip malıyla canıyla Cenab-ı Hakk'ın gösterdiği yolda çaba harcamaktan geçtiği belirtilir. Surenin sonlarında müminler cihada teşvik edilerek Mekke'yi fethedeceklerinin müjdesi verilir.
"Hoşunuza gidecek bir şey daha var: Allah'ın yardımı ve yakın bir fetih! Haydi müminleri müjdele." (Saf suresi, 13. ayet)
CUMA SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in altmış ikinci suresi olan Cuma, 11 ayetten oluşur. Adını Cuma namazı için ezan okunduğunda camiye gitmeyi emreden 9. âyetten alır.
🔸 Surede, Hz. Muhammed'in (sav) peygamber olarak gönderilişi, vahyin yol göstericiliği, Yahudilerin Allah'ın dininden yan çizmeleri ve Cuma namazı ile ilgili bazı hükümler hakkında bilgi verilir.
CUMA SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Sure, Esmâ-i Hüsnâ'dan dört ismin yer aldığı bir tesbih ifadesiyle başlar. Hz. Peygamber'in gönderilmesinin hikmetlerine değinilir. Peygamberin görevlerinden bahsedilir. Bunlar Allah'ın âyetlerini insanlara okumaları, onları maddî ve mânevî temizliğe teşvik etmeleri, insanlara kitabı ve hikmeti öğretmeleridir.
🔸 Allah'ın dostları olduklarını ileri süren yahudilerin samimiyetsizliği vurgulanarak onlara şöyle denilmektedir: "Eğer Allah'ın dostu olduğunuz iddiasında samimi iseniz dostunuza kavuşmak üzere bir an önce ölmeyi temenni etmelisiniz." (Cuma suresi, 6. ayet)
🔸Cuma vakti gelince işi gücü bırakıp camiye gitme, namaz kılınınca tekrar işe dönme ve Allah'ın keremine sığınarak geçim için çalışma emredilir.
MÜNAFİKUN SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in altmış üçüncü suresi olan Münâfikûn, 11 ayetten oluşur. Surede münafıkların genel karakterlerinden bahsedildiği için bu adı almıştır.
🔸 Surede, iman ettiklerini söyledikleri halde gerçekten iman etmeyen ve Müslümanların aleyhinde çalışmalar yapan münafıklar hakkında önemli bilgi ve tasvirlere yer verilir.
MÜNAFİKUN SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Münafıkların dış görünüşü ve ruhi yapıları hakkında temas edilir. Onlar inandıklarını söyledikleri halde Müslümanları içten içe İslam'dan uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Gerçekte onlar hainlikleri yüzünden her bağırışı kendi aleyhlerine sanan korkaklardır.
🔸 Müminler, insan fıtratında önemli bir yer işgal eden mal hırsı ve evlât sevgisinin kendilerini Allah yolundan alıkoymaması hususunda uyarılır.
"Ey iman edenler! Mallarınız da çocuklarınız da sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Bunu yapanlar mutlaka hüsrana uğramışlardır. Her birinize ölüm gelip, "Rabbim! Ne olur bana azıcık daha süre tanısan da gönüllü yardımlarda bulunsam ve iyi kişilerden olsam!" diye yalvarmadan önce size verdiğimiz rızıklardan başkaları için de harcayın. Allah, eceli gelince hiç kimsenin ölümünü ertelemez. Allah yapıp ettiklerinizden tamamen haberdardır. " (Münâfikûn suresi, 9-11. ayetler)
Münâfikûn suresi 9-11. ayetlerin tefsiri
TEGÂBÜN SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in altmış dördüncü suresi olan Tegâbün, 18 ayetten oluşur. Adını 9. âyette geçen ve aldanma anlamına gelen "et-teğâbun" kelimesinden alır.
🔸 Surede, sorumluluk sahibi bir varlık olarak insan, evrenin yaratılış hikmeti ve kendi özellikleri üzerinde düşünmeye çağırılır. Ayetlerde hem insanların Allah'a karşı kulluk görevini eksiksiz yerine getirmesi hem de beşerî ilişkilerin sağlıklı yürütülebilmesi adına bazı öğütlere yer verilir.
TEGÂBÜN SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Sure, evrendeki her varlığın Allah'ın yüceliğine tanıklık ettiği, hâkimiyet ve övgülerin O'na mahsus olduğunun ifade edilmesiyle başlar.
🔸 Allah'ın kainatı ve onun içinde insanı en güzel biçimde yarattığı, O'nun evrendeki gizli açık her şeye vâkıf olduğu belirtilir.
🔸 Allah'ın lutfettiği nimetlerden olan eş, evlât ve malın mümin için bir imtihan vesilesi olduğu ve ebedî saadeti engellemesi halinde düşman konumunda bulunacağı vurgulanır.
" Allah, akıl ve duyularla idrak edilemeyeni de edileni de bilir; O üstündür, hikmet sahibidir." (Tegâbün suresi, 18. ayet)
Tegâbün suresi 18. ayet tefsiri
TALÂK SURESİ
🔸Kur'ân-ı Kerîm'in altmış beşinci sûresi olan Talâk, 12 ayettir. Adını boşamadan bahseden ilk âyetinden alır.
🔸 Surede boşanma hukukuyla ilgili bazı hususlar ve toplum hayatında Allah'ın ve Resulünün gösterdiği yolu izlemenin önemini anlatılır.
TALÂK SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸Peygamber Efendimizin (sav) şahsında bütün Müslümanlara hitap edilerek eşlerini boşamaları durumunda, belirlenmiş olan kurallara uymaları emredilir. Yaklaşık üç ay devam eden bekleme süresi (iddet) içinde eşlerin evlerinden çıkarılmaması ve nafakalarının sağlanması istenir. Hamilelerin iddetinin doğum yapıncaya kadar süreceği ve bu süre içinde nafaka yükümlülüğünün devam edeceği; ayrıca çocuğu emziren annelere ücretinin ödeneceği bildirilir.
🔸 Surede, basîret sahibi müminlere hitap edilerek Allah'a karşı saygılı olmaları emredilir. Cenab-ı Hakk'ın âyetlerini okuyarak kendilerini karanlıklardan aydınlığa çıkaracak bir peygambere muhatap kılındıkları hatırlatılır. İnanan ve yararlı işler yapanların ebedî mutluluğa erişeceği bildirilir.
TAHRÎM SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in altmış altıncı suresi olan Tahrîm, 12 ayettir. Adını Hz. Peygamber'in (sav), helâl olan bir şeyi kendisine haram kıldığından söz eden birinci ayetten alır. "Müteharrim, Nebî" suresi olarak da adlandırılır.
🔸Surede Hz. Peygamber'in eşleriyle olan bazı münasebetleri, mutlu bir aile yuvasının oluşturulmasının temel prensiplerinden bahsedilir.
TAHRÎM SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Sure, "Ey peygamber! Hanımlarının bir kısmını memnun etmek için Allah'ın sana helâl kıldığı şeyleri neden kendine haram kılıyorsun?" sorusuyla başlar" mealine gelen ayet ile başlar.
🔸 Peygamber Efendimiz ile hanımları arasında bir kırgınlık meydana gelmiş, Resûlullah da eşleriyle bir ay kadar beraber olmamaya -yemin mahiyetinde- karar vererek ayrı bir yerde yatmıştı. Bunun yanında hanımlarından Hz. Hafsa'ya aile hayatına veya kendisinden sonra yönetimi Ebû Bekir ile Ömer'in yürüteceğine dair sır niteliğinde bazı şeyler söylemişti. Fakat Hz. Hafsa bunları Âişe'ye anlatmış, ayrıca Hafsa ile Âişe kıskançlıkları yüzünden Resûl- i Ekrem'e karşı bir nevi tavır almıştı.
🔸Surenin ilk bölümünde, yapılan yeminin gerektiğinde bozulabileceği ve kefâretinin ödeneceği belirtilir. Ardından söz konusu olaya değinilerek huzursuzluğa sebep olan Hz. Hafsa ile Hz. Âişe'ye -isim zikredilmeksizin- hitap edilir ve tövbe etmeleri öğütlenir. Aksi takdirde Allah'ın, Cebrâil'in, samimi müminlerin ve meleklerin Resûlullah'a yardımcı olacağı ifade edilir.
🔸 Müminlere hitap edilerek samimi bir tövbe ile Allah'a yöneldikleri takdirde günahlarının bağışlanacağı ve cennete girecekleri müjdelenir.
"Ey iman edenler! İçtenlikle ve kararlılık içinde Allah'a tövbe edin. Umulur ki rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlerine koyar. O gün Allah, peygamberi ve onunla aynı imanı paylaşanları utandırmaz. Onların nuru önlerinde ve sağ yanlarında ilerleyerek yollarını aydınlatırken şöyle derler: "Rabbimiz! Nurumuzu arttır eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter." (Tahrîm suresi, 8. ayet)
Tahrîm suresi, 8. ayet tefsiri
MUKABELE NASIL OKUNUR?
Mukabele karşılık verme, karşılıklı okuma anlamına gelir. Bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur'an'dan takip etmesi anlamına gelen mukabele şu şekilde okunmalıdır:
🔸 Okumaya başlamadan önce ağız misvakla temizlenmeli.
🔸 Mescit veya bir başka temiz yerde okunmalı.
🔸 Kıbleye yönelmeli.
🔸 Allah Teâla'nın Nahl suresinin 98'inci ayetinde buyurduğu üzere "Kur'an okuyacak olduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın" sözünden hareketle Kur'an okumaya başlarken euzü besmele çekilmelidir.
🔸 Tevbe Suresi hariç her surenin başında besmele çekilmelidir.
🔸 Okunan Kur'an ayetlerini huşu ile dinleyip anlamları hakkında düşünmelidir.
🔸 Sesi güzelleştirmek ve Kur'an-ı Kerim'i tane tane okumak gerekir. Aceleci davranmamak ve med kaidelerine uymak gerekir.
KUR'AN-I KERİM HATİMLİ MEAL DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kur'an-ı Kerim'i dinlemek, aynı zamanda Kur'an'ın da emridir. Cenâb-ı Hak, Araf suresinin 204'üncü ayetinde "Kur'an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, merhamet olunasınız" buyurur.
MUKABELE NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Peygamber Efendimize (sav) 610 yılında ilk vahyin gelişiyle başlayan Kur'an'ın indiriliş süreci, 632 yılına kadar, yaklaşık 23 yıl devam etti.
🔸 Peygamberimizle (sav) Cebrail, her yıl Ramazan ayında bir araya gelerek, o güne kadar indirilen Kur'an ayetlerini, karşılıklı olarak okudular. Önce Cebrail okur Peygamberimiz (sav) dinlerdi. Daha sonra da Peygamberimiz okur, Cebrail dinlerdi.
🔸 Bu durum Peygamberimizin (sav) vefat ettiği yıl 632 de iki kez tekrarlandı. Böylece Kur'an ayetlerinin unutulmasının önüne geçildi. Peygamberimizin (sav) bu davranışını kendilerine örnek alan Müslümanlar, bunu dini bir gelenek olarak günümüze kadar sürdürmüşlerdi.
PEYGAMBERİMİZ KUR'AN'I BAŞKASINDAN DİNLEMEYİ SEVERDİ
Peygamber Efendimiz (sav), Kur'an'ı başkasından dinlemeyi severdi. Başkasından dinlerken mübarek gözyaşlarını tutamazdı.
🔸 Bir hadiste, Allah'ın evlerinden birinde O'nun kitabını okuyan ve müzakere eden cemaati rahmetin kaplayacağı, onları meleklerin kuşatacağı ve Allah Teâlâ'nın o mecliste yer alanları kendi nezdinde bulunanlara bildireceği kaydedilir.
Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizi
İbn-i Mes'ud (ra) anlatıyor:
Resulullah (sav) bana hitaben: "Bana Kur'ân oku!" buyurdu. Ben "Ya Resûlallah! Kur'ân sana indirildiği halde, sana Kur'ân'ı ben mi okuyacağım?" dedim. Allah Resulü (sav) "Ben Kur'an'ı kendimden başka birisinden dinlemeyi hakikaten severim" buyurdu. Bunun üzerine, Resul-i Ekrem'e (sav) Nisâ suresinden okumaya başladım.
Nihayet "Her ümmetten birer şâhit getirdiğimiz ve ey Muhammed, onların üzerlerine de seni şâhit olarak getirdiğimiz zaman onların hâli nice olur?" ayetine geldiğimde, Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) "Şimdilik yeter!" buyurdu. Dönüp baktığımda, bir de ne göreyim, Resul-i Ekrem Efendimizin (sav) iki gözünden yaşlar akıyordu.
**
VAV TV RESMİ WEB SİTE
VAV TV FREKANS AYARLARI
►https://www.vavtv.com.tr/frekanslar
SOSYAL MEDYA ADRESLERİ
► https://facebook.com/vavtv
► https://twitter.com/vavtvresmi
► https://instagram.com/vavtvresmi
Soru, görüş ve önerileriniz için aşağıdaki iletişim bilgisinden Vav TV'ye ulaşabilirsiniz.
► iletisim@vavtv.com.tr