İshak Danış - Kur'an-ı Kerim Tilaveti

İshak Danış'ın sesinden 5. Cüz I Mukabele

Nisa suresinin 24. ayetinden başlar ve 148. ayete kadar olan kısmı ihtiva eder.

5. CÜZDE HANGİ SURELER BULUNUR?

🔸 Kur'an-ı Kerim'in 5. cüzü, Nisâ suresinin 24. ayetinden başlar ve 148. ayete kadar olan kısmı ihtiva eder. NİSÂ SURESİ Kur'an-ı Kerim'in dördüncü suresi olan Nisa suresi, Medine döneminde nazil olmuştur ve 176 ayettir. Sure adını, içinde pek çok kez geçen ve kadınlar manasına gelen "nisâ" kelimesinden alır.

🔸 Surede Medine'de Müslüman toplumun oluşması, Bedir, Uhud ve Hendek muharebeleri gibi çetin mücadelelerin yaşanması, bu savaşlar ardından geride yetim ve dul kadınların kalması konularına değinilir.

🔸 Müşriklerin yanı sıra Ehl-i kitap ve münafıklarla temel inanç ve sosyal ilişkiler açısından ortaya çıkan sorunların da işlendiği bir suredir ve bu olaylara işaretle surenin 626-627 yıllarında nazil olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

NİSÂ SURESİNDE VURGULANAN KONULAR

Nisâ suresi, bir girişin ardından üç ana bölüm halinde incelenmiştir. İlk on ayet bir giriş niteliğinde görülmüş ve bütün insanların aynı nefisten yaratıldığı; kadın-erkek olarak dünyaya dağıtıldığı vurgulanmıştır.

🔸 Allah'a saygının altı çizilmiş; akrabalığa ve bütün insanlığa saygılı olmanın gerekliliğine dikkat çekilmiştir. Yetimlerin hukukuna dair adil olunması istenmiş, evlilik konusunda bu vurgu tekrarlanmıştır.

🔸 Nisa suresinin ilk bölümü 11-43. ayetler arasındaki bölümdür. Surenin ikinci bölümü 44-126. ayetler, üçüncü bölümü ise 127. ayetten başlayarak son ayete kadar olan kısmı ihtiva eder.

🔸 Nisa suresi, miras paylaşımına dair hükümlerle başlamış; gayrimeşrû cinsî ilişkilerin önlenmesine ilişkin vurgular yapılmış ve kadınların miras ya da mehir ile elde ettikleri maddi olanakların baskı ile elde edilmesi yasaklanmıştır.

🔸 Bu ayetlerde özellikle kadınlarla iyi geçinmeye yönelik vurgular yapılmış; kişinin hoşlanmadığı durumla karşılaşması halinde bu duruma müsamaha göstermesinin kimi zaman güzel sonuçlar doğurabileceğine işaret edilmiştir.

🔸 Kendileriyle evlenilmesi yasak olan kadınlardan bahsedilmiş; kadın ve erkeğin kendine has üstünlüklerinin bulunduğu ifade edilmiştir. Başta geçimin sağlanması olmak üzere aileden erkeğin sorumlu olduğu belirtilmiş ve eşler arasındaki geçimsizliğin giderilme yöntemleri zikredilmiştir.

5. Cüz - Nisâ suresinin 24-148. ayetleri

Kur'an-ı Kerim'in 5. cüzü, surenin 24. ayetinden başlar. Kadınlarla evlenmenin hükümlerine değinilen ayette, iffetli yaşama, zina etmemeye, mehirin verilmesine ilişkin hususlara değinilmiştir.

🔸 Allah'ın kulluk mücadelesindeki müminlerin tövbelerini kabul etmek istediği, insanın zayıf yaratıldığı ve Allah'ın bu yükleri hafifletmek istediği vurgulanmıştır.

🔸 Dinin yasakladığı büyük günahlardan kaçınılması halinde Allah'ın küçük günahları da örteceği bildirilmiştir: "Eğer size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi değerli bir yere koyarız."

🔸 Bir kısmı hadislerde sıralanmış olan büyük günahlar listesinde şunlar vardır: Allah'a ortak koşmak, adam öldürmek, iffetli kadınlara iftira atmak, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, dinini yaşayabilmek için hicret ettikten sonra –şartlar değişmediği halde– tekrar eski yurduna dönmek, büyü (sihir) yapmak, Mescid-i Harâm'da günah işlemek, ana-baba hakkına riayet etmemek, yalancı şahitlik yapmak, faiz yemek.

Buhârî, Edeb, 6, Eymân, 16; Müslim, Îmân, 143-144

🔸 İlerleyen ayetlerde mirasa ilişkin vurgular yapılmış; varisler ve yakınlık bağı kurulan kimselere paylarının verilmesi emredilmiştir.

🔸 Allah'ın kadına ve erkeğe farklı özellikler ve lütuflar bahşettiği vurgulanmış; yalnızca kocaların değil bütün erkeklerin koruyucu ve yönetici olma sorumluluklarına değinilmiştir.

🔸 Ailede huzur ve düzenin bozulmasına ilişkin de tavsiyeler verilmiş ve kadın ve erkeğin ailelerinden birer hakem gönderilmesi, aralarının bu şekilde bulunması çözüm olarak sunulmuştur.

🔸 Allah'a kulluk edilmesi, ona ortak koşulmaması; anne baba, akraba, yetim, yoksul, komşu, yakın arkadaş ve yolcuya iyi davranılması öğütlenmiştir. Kendini beğenme, böbürlenme, cimrilik ve insanlara cimriliği tavsiye etme davranışları, Allah'ın lütfundan kendilerine verilenleri gizleyenlerin davranışları olarak görülmüştür.

🔸 Surede bir taraftan Müslümanlara mahsus hükümler açıklanmış; diğer yandan hak dine inanmayanların dünya hayatında diğer inanç sahiplerine karşı kötü davranışlarına yer verilmiş ve bunların ahirette görecekleri muameleye değinilmiştir.

🔸 Böylece müminlerin içinde bulundukları durumu kavramaları, nimet ve iyilikleri Allah'tan bilerek şımarmadan şükretmeleri, karşılaştıkları güçlüklere ise sabır ve tahammül göstermeleri emredilmiştir.

🔸 Başka Yahudiler olmak üzere tüm kâfirlerin ve inanmadığı halde inanmış görünerek Müslümanları aldatan münafıklar, bu ayetlerde Müslümanlara tanıtılmış; onların tuzak ve hileleri açıklanarak uyarıda bulunulmuştur.

🔸 Kendilerine kitap verilen Yahudilerin, gerçeği bildikleri halde bâtılı hakka tercih ettikleri belirtilmiştir.

🔸 Hicret'e gücü yetmeyip Mekke'de zalimlerin arasında kalan çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklara işaret edilerek bu uğurda çaba harcamanın gereğine dikkat çekilmiş ve münafıkların sözünde durmayan tavırları gözler önüne serilmiştir.

🔸 Savaş hükümlerine dair bazı açıklamaların da yer aldığı bu bölümde Peygamberimize "Allah yolunda savaş" emri verilmiş; müminleri de teşvik etmesi öğütlenmiştir.

"Şu halde Allah yolunda savaş. Sen ancak kendinden sorumlu olursun. Müminleri de teşvik et. Allah, inkâra sapanların gücünü kıracaktır. Allah'ın gücü daha çetin, cezası daha şiddetlidir."

🔸 Müslümanlar arasında bir ülfet, kaynaşma, sevgi aracı ve barış içinde olma işareti olan selamlaşmaya değinilmiştir.

"Size bir selâm verildiğinde ya daha güzeli ile veya dengi ile cevap verin. Allah her şeyin hesabını eksiksiz bilmektedir."

🔸 Münafıklara, müşriklere ve Ehl-i kitaba yönelik eleştiriler, samimi iman ve salih amel sahiplerini övücü ve müjdeleyici açıklamalara yer verilir.

🔸 İlerleyen ayetlerde kadınlara, yetim kızlara, küçük çocuklara ve bütün yetimlere âdil davranılması emredilmiştir.

🔸 Eşler arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkların barışçıl şekilde giderilmesi; bu mümkün değilse ayrılmanın da caiz olduğu ifade edilir.

🔸 Birden çok kadınla evlilik durumuna ilişkin de adaletin sağlanmasına dair vurgular yapılmıştır.

🔸 Allah'a tam anlamıyla bağlanma, hâkim ve şahit olarak adaletten ayrılmama gibi davranışlar tavsiye edilmiştir ve inanç temellerinin hepsine samimiyetle inanılması istenmiştir.

🔸 Ardından münafıkların bazı davranışlarına değinilmiş; tövbe edip iyi ameller işleyen ve samimiyetle Allah'a bağlananların dışında bütün münafıkların cehennemin en çetin azaplı kısmında bulunacakları belirtilmiştir.

Daha Fazla Göster
CANLI YAYINA MESAJ GÖNDER