40 Sahabe

Hz. Hatice | 40 Sahabe

Kırk Sahabe'nin bu bölümünde "Mü'minlerin Annesi: Hz. Hatice'nin" hayatı anlatılıyor.

Kırk Sahabe programına bu hafta Prof. Dr. Adem Apak konuk oldu. Prof. Dr. Adem Apak, bizlere yeryüzünde İslam'a inanan ilk insan, mü'minlerin annesi, sevgili Peygamberimizin sevgili eşi Hz. Hatice'nin hayatını anlattı.

Kırk Sahabe'de bu hafta Hz. Hatice'nin hayatından önemli kısımların anlatıldığı programda konu başlıkları şöyle:

🔸 Hz. Hatice'nin Kişilği

🔸 Hz. Hatice'nin Hz. Peygamber İle Evliliği

🔸 Hz. Hatice ve Mekke Dönemi

Hz. Hatice (r.a.) Kimdir? Yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) zevcelerinin, müminlerin anneleri olduğunu bildiriyor. Bu sebepledir ki Hz. Hatice validemiz, Müslüman olan herkesin annesidir. Ayrıca yeryüzünde İslam'a inanan ilk insan olan Hz. Hatice, karakteri ve duruşu ile tüm zamanların kadınlarına örnek olmaya devam etti. Peki Peygamberimizin sevgili eşi Hz. Hatice'nin müminlere örnek olan hayatı nasıldı?

Milâdî 556 yılında Mekke'de doğduğu düşünülen Hz. Hatice, anne ve babası tarafından Peygamberimizin soyu ile birleşmektedir. Babası Kureyş'in Esedoğulları kabilesinden Huveylid, annesi ise yine Kureyş'e mensup Âmiroğulları'ndan Fatıma bint Zaide b. Cündeb'dir. Hz. Hatice Resûlüllah'ın can yoldaşı, vahyin sırdaşı, İslâm'ın ilki ve öncüsüdür. İslamiyet öncesinde de cahiliye döneminin kirine bulaşmayan bu tertemiz kadın, "temiz, pak" anlamına gelen Tahire lakabıyla tanındığı gibi Peygamberimizin ilk eşi olması sebebiyle "Kübra" sıfatıyla da anıldı.

Peygamberimiz ile evlenmeden önce Hz. Hatice

Peygamberimizden evlenmeden önce de örnek bir yaşantıya sahip olan Hz. Hatice'nin evlilik çağına geldiği zaman amcasının oğlu Varaka b. Nevfel ile evlenmesi uygun görülmüşse de, bu evlilik gerçekleşmedi.

Peygamberimizle evlenmeden evvel iki kez evlilik yapan Hz. Hatice, maddi durumu yerinde soylu bir kadındı. İkinci eşinin vefatından sonra Kureyş'in ileri gelenlerinden bazıları soylu, güzel ve zengin oluşu sebebiyle kendisiyle evlenmek istedi; ancak Hatice bu tekliflerin hiçbirini kabul etmedi. Onun bu teklifi kabul etmemesinin sebebi Hz. Hatice'nin, Kureyş ileri gelenlerinden onunla evlenmek isteyenlerin servetine tamah ettiklerine hükmetmesiydi.

İş hayatında başarılı bir yere sahipti

Hatırı sayılır bir serveti ve ticaret kervanları olan Hz. Hatice bu serveti ustalıkla idare ediyordu.

Kaynaklar Hz. Hatice'nin özelliklerini zikrederlerken onun ticaret erbabı, şeref ve mal sahibi bir kadın olduğunu, ücretle adam çalıştırdığını ve ortaklık kurduğunu, Mekke'den Şam'a kervanlar gönderip, oradan mallar getirttiğini ve birlikte çalıştığı adamlara hisseler verdiğini nakleder.

Kadına biçilen rolleri aşan bir kadın

Hz. Hatice, günümüz toplumunda dayatılan ikili ilişkilerdeki rolleri aşan bir kadındı. Nitekim ikinci kocasının ölümünün ardından gelen teklifleri kabul etmeyen, ticaretle uğraşan, soylu, güzel ve zengin bir kadın olan Hz. Hatice, başarılı bir tâcir, dürüst ve doğru sözlü bir insan olduğunu gördüğü, Meysere'den ahlâkı ve davranışları hakkında bilgi aldığı, bütün bu özellikleri sebebiyle kendisine hayran kaldığı Hz. Muhammed'e evlenme teklif etti, o da bunu kabul etti.

Peygamber Efendimiz ile kurulan ortaklık

Hz. Hatice, güvenli bulduğu kimselerle ortaklaşa ticaret yapmaktaydı. Yanında çalıştırdığı kişileri de itinayla seçiyordu. Yüksek ahlâk ve ticari başarısı sebebiyle Hz. Hatice Şam'a ticaret kervanı götürme işini "güvenilir" sıfatıyla bilinen Hz. Rasûlullah'a teklif etti. Tanıdıklarının tavsiyesi üzerine, çevresinde üstün ahlâk sahibi ve güvenilir bir genç olarak bilinen Hz. Muhammed ile ortaklık anlaşması yaptı ve kölesi Meysere'yi de hizmetine vererek Şam'a (Suriye) gitmesini istedi. Bu sefer sonucunda iki misli daha kazanç elde edildi.

Hz. Hatice, güvenli bulduğu kimselerle ortaklaşa ticaret yapmaktaydı. Yanında çalıştırdığı kişileri de itinayla seçiyordu. Yüksek ahlâk ve ticari başarısı sebebiyle Hz. Hatice Şam'a ticaret kervanı götürme işini "güvenilir" sıfatıyla bilinen Hz. Rasûlullah'a teklif etti. Tanıdıklarının tavsiyesi üzerine, çevresinde üstün ahlâk sahibi ve güvenilir bir genç olarak bilinen Hz. Muhammed ile ortaklık anlaşması yaptı ve kölesi Meysere'yi de hizmetine vererek Şam'a (Suriye) gitmesini istedi. Bu sefer sonucunda iki misli daha kazanç elde edildi.

Hz. Hatice ile Peygamber Efendimizin örnek evliliği

Evlendikleri sırada Hz. Muhammed'in yirmi beş, Hz. Hatice'nin ise kırk yaşlarında olduğu rivayeti edilmektedir.

Hz. Hatice'yle yaklaşık çeyrek asır evlilik hayatı süren Hz. Peygamber'in, gerek yaşadığı çağa, gerek daha sonraki çağlara "model bir aile düzeni" sunduğu muhakkaktır. Onun tüm evliliklerinde olduğu gibi ilk evliliğinde de insanlara huzurlu bir ailenin nasıl olacağının en güzel örnekleri sunuldu. O'nun sergilediği bu örneklerin uygulandığı mekana "hane-i saadet" denilmesi bu hususta aydınlatıcıdır.

Evlilik süreçleri içerisinde Hz. Peygamber'le Hz. Hatice'nin geçimsizlikleriyle ilgili hiçbir kaynakta, en ufak bir bilgi yer almamaktadır. Buradan Hz. Peygamber'le Hz. Hatice'nin saygı ve sevgi noktasında birbirlerine kusur işlemedikleri, huzurlu, mutlu bir yaşantılarının olduğu sonucunu çıkarabiliriz.

Bu kutlu evlilikten ilk önce Kasım, Zeyneb, Rukiyye, Fâtıma, Ümmü Gülsüm, Abdullah (Tayyib) doğdu. Hz. Rasûlullah'ın İbrahim hariç bütün çocukları Hz. Hatice'den doğmuştu. Efendimiz Hz. Hatice ile 25 yıl süren beraberlikleri sırasında başka bir kadınla evlenmedi.

Peygamberimizin en büyük destekçisi Hz. Hatice

Peygamber Efendimizin can yoldaşı, hayat arkadaşı ve sırdaşı olan Hz. Hatice, Peygamberimizin tebliği süresi boyunca tüm zorluklara rağmen güçlü duruşu ile bilinir. Hz. Hatice, evlilikleri boyunca Efendimizin en büyük destekçisi oldu ve Efendimize elçilik görevi verildiğinde arkasında sapasağlam durdu.

Eşine peygamberlik geldiği vakit Hz. Hatice'nin takdire şayan duruşu

Hz. Muhammed, Hira mağarasında bulunduğu sırada daha önce hiç karşılaşmadığı Cebrâil ona peygamber olduğunu tebliğ ettiği ve vücudunu üç defa kucaklayıp kuvvetlice sıktıktan sonra Alak sûresinin ilk beş âyetini öğrettiği zaman büyük bir heyecana kapıldı ve korkudan yüreği titreyerek evine döndü. Başına gelenleri anlattıktan sonra, "Bana neler oluyor, Hatice?" diyerek kendinden korktuğunu söyledi. Bunun üzerine Hz. Hatice Resûlullah'ın korku ve endişelerini gideren şu sözleri söyledi: "Öyle deme! Yemin ederim ki Allah hiçbir zaman seni utandırıp üzmez. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, doğru konuşursun, işini görmekten âciz kimselerin elinden tutarsın, yoksulları kayırırsın, misafirleri ağırlarsın, haksızlığa uğrayan kimselere yardım edersin" (Buhârî, "Bedʾü'l-vaḥy", 3, "Tefsîr", 96/1, "Taʿbîr", 1; Müslim, "Îmân", 252). cümlesini kurdu.

Varını yoğunu Peygamberimize dökmüş mübarek kadın

Hz. Hatice, müşriklerin zulmü ve haksızlığı karşısında Resûlullah'ı hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Mekkeli müşrikler Şi'bü Ebî Tâlib'de müslümanları kuşattığında kendisi de Hz. Peygamber ile birlikte iki üç yıl boyunca muhasaraya göğüs gerdi. Servetini onun davası uğrunda harcamaktan geri durmadı.

Müslümanlığı ilk kabul eden kişi

Hz. Hatice daha sonra Hz. Peygamber'i alıp amcasının oğlu Varaka b. Nevfel'e götürdü. İbrânîce bilen, bu sebeple Tevrat ve İncil'i okuyan, daha önceleri Hıristiyanlığı kabul etmiş olan bu âlim, Resûl-i Ekrem'i dinledikten sonra ona görünen meleğin bütün peygamberlere vahiy getiren melek olduğunu söyledi (Buhârî, "Bedʾü'l-vaḥy", 3). Hatice de Resûl-i Ekrem'e, "Senin Allah'ın resulü olduğuna şehâdet ederim" diyerek Müslümanlığı kabul etti. Böylece Müslümanlığı kabul eden ilk insan ve kadın olma vasfına ulaştı.

Toplumda kendisine itibarlı bir yere sahip olmanın yanında iş hayatında söz sahibi güçlü bir kadın olmanın tüm özelliklerini taşıyan Hz. Hatice, Peygamberimize verdiği desteklerle de mümin bir "insanın" nasıl olması gerektiğini hayatıyla örnekledi.

Hz. Hatice'nin vefatı

Hz. Hatice, yirmi beş yıl kadar süren mutlu bir evlilik hayatından sonra hicretten üç yıl kadar önce 10 Ramazan'da (19 Nisan 620) vefat etti ve Hacûn Kabristanı'na defnedildi. Hicretten dört veya beş yıl önce öldüğü de söylenmektedir. Resûl-i Ekrem, Hatice'nin vefatından üç gün önce amcası Ebû Tâlib'i kaybettiği için düşmanlarına karşı kendisini savunan iki desteğini yitirmiş oldu. Kanûnî Sultan Süleyman tarafından Hz. Hatice'nin kabri üzerinde yaptırılan türbe, Mekke'nin Suud yönetimine geçmesi üzerine diğer türbelerle birlikte 1926 yılında yıktırıldı.

Peygamberimizin Hz. Hatice hakkındaki düşünceleri

Efendimiz için 25 yıllık evlilik hayatı sürdüğü Hz. Hatice elbette çok kıymetliydi. Resûl-i Ekrem, Hz. Hatice'nin vefatından sonra çeşitli hanımlarla evlendiği halde onu hiçbir zaman unutmadı eşinin fedakârlığını ve dostluğunu her fırsatta anarak evde koyun kesildiği zaman Hatice'nin eski dostlarına ondan birer parça göndermeyi ihmal etmedi.

Efendimiz bir gün eliyle göğü ve yeri işaret ederek;
"Göklerin en hayırlı kadını İmran'ın kızı Meryem, yeryüzünün en hayırlı kadını ise Hüveylid'in kızı Hatice'dir." (Buhari, "Menakibu'l Ensâr", 20; Müslim, "Fezâilü's-Sahâbe" 69) buyurdu ve gayet veciz bir ifadeyle onun tartışılmaz üstünlüğünü dillendirdi. Ona ve kendisine benzeyenlere selam olsun.

"Herkes beni inkâr ettiğinde Hatice bana inandı"

"Ey Aişe! Herkes beni inkâr ettiğinde Hatice bana inandı! Çevremdekiler "Yalan söylüyorsun!" dediklerinde o "Doğru söylüyorsun!
Asla çekinme!" dedi. İnsanlar maddi varlıklarını köşe bucak saklarken o servetini önüme döktü. Dünyada bir başıma kaldığım günlerde "Üzülme zamanla zorlukların yerini kolaylıklar alacak" dedi.

Bir defasında Cebrâil Resûlullah'a gelerek Hatice'ye hem Cenâb-ı Hakk'ın hem de kendisinin selâmını söylemesini ve ona içinde hiçbir gürültünün, çalışıp yorulmanın bulunmadığı oyulmuş inciden yapılma bir köşkün verileceğini müjdelemesini bildirdi. (Buhârî, "Umre", 11)

**

VAV TV RESMİ WEB SİTE

https://www.vavtv.com.tr

VAV TV FREKANS AYARLARI

https://www.vavtv.com.tr/frekanslar

SOSYAL MEDYA ADRESLERİ

https://facebook.com/vavtv
https://twitter.com/vavtvresmi
https://instagram.com/vavtvresmi

Soru, görüş ve önerileriniz için aşağıdaki iletişim bilgisinden Vav TV'ye ulaşabilirsiniz.

► iletisim@vavtv.com.tr

Daha Fazla Göster
CANLI YAYINA MESAJ GÖNDER